2017-08-20 Müzik

plak

Japon elektronik devi Sony, 1988 yılında plak şirketi “Columbia Records”u satın aldığında, bu satın alma ile ilgili çoğu insanın kafasında bir soru işareti belirmişti. Sony’nin hedefi yeni ve yüksek kaliteli dijital müzik formatı olan CD’leri yaygınlaştırabileceği bir müzik repertuarı elde etmekti. Hemen 1 yıl sonra, 1989’da, Sony, plak üretimini durdurduğunu kamuya açıklamıştı.

Aradan geçen yıllar, elektronik devinin müzik devine dönüşmesini sağladı. Bugün Sony en büyük 3 müzik şirketinden biri ve CD’lerin emekliliğinin yaklaştığını kabul ediyor. Die Zeit’a göre, bu ironik durumu tamamlayan bir başka haberse, Sony’nin Tokyo’da plak üretimine tekrar başlamak üzere olması.

HiFi tutkunları ve plak koleksiyoncuları asla tükenmemişlerdi. Ama onların bile eski güzel analog günlerin geri geleceğine inancı olduğu söylenemezdi. Ama her nasılsa plak piyasası 2016’da 560 milyon dolarlık bir hacme ulaştı. Bu, ABD’de kayıtlı medya üzerinden satışların %25’i demek. Almanya’da ise 2008 – 2016 arasında plak satışları 8 kat arttı.

Bu “niş” ürüne olan talep karşısında üreticiler uzun zamandır kapasite darboğazları ile mücadele etmektelerdi. Warner ve Sony gibi büyük oyuncular ise, talebi karşılamak için kapasitesi sınırlı plak üreticilerini kendilerine bağlama eğiliminde. Bu da bağımsız müzik şirketlerinin plak üretimini çok sınırlı sayılara düşürmekte. 500 adetlik basımları artık hiçbir üretici kabul etmiyor.

Dünyanın en büyük plak basım tesisi, Prag yakınlarındaki GZ Media, 3 vardiyada çalışan 1400 işçisi ile günde 65.000 plak üretiyor. 1960 ve 70’lerden kalma eski üretim makinelerine, tam otomatik robotik olanlar da eklenmiş durumda. Tüm bunlara rağmen şirket, talepleri karşılamaktan uzakta. Yeni çıkan bir albümünüz varsa ve plak olarak bastırmak istiyorsanız aylarca beklemeniz gerekebilir. Dijital devrim sonrası iyice hızlanan bir piyasa için pek de kabul edilebilir süreler olmasa gerek. Bu yüzden Sony’nin 2018’in ilk yarısında kendi fabrikasını açma kararı alması şaşırtıcı değil.

1989’dan bu yana teknoloji plaklar için de bazı iyileştirmeler yaptı. Örneğin, lazer ışını yardımıyla yazılan plakların ortaya çıkması, üretim performansını artırmış durumda. Ama bu durum, dijital ortamdaki müziğin plağa aktarılmasından başka birşey değil. Dijital olarak sıkıştırılan sesin en düşük ve en yüksek frekansları atıldıkça, plaklara aktarılan kaydın kalitesi en iyi ihtimalle CD seviyesinde almakta. HiFi tutkunları ve analog kayıt düşkünleri için kabul edilebilir bir durum hiç değil. Bu yüzden plakların üzerinde “analog olarak kaydedilmiştir” ifadesini aryanları müzik marketlerde görmek çok kolay.

Anakronik bir durum gibi görünse de, plaklara olan talebin artması, aslında pek de sıradışı bir durum değil. Teknolojik her değişim, yeniye olan talebi patlatsa da, bir süre sonra eskiye olan talebi de canlandırıyor. İndirdiği milyonlarca parçadan sıkılan ve daha kaliteli bir tınının peşine düşen dinleyicilerin sayısı, bu talebi dikkate alınacak seviye taşımaya yetiyor. Bu yüzden dijital dönüşümü tamamlamış ülkelerdeki plak talebi oldukça güçlü büyümekte.

analog|dijital müzik|lp|plak|sony

optimusminimus